Su başında durmuşuz
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.
Su başında durmuşuz
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarla benim bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, bir de kediye.
Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.
Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak,
sonra o da gidecek.
Su başında durmuşuz
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Su serin,
çınar ulu,
ben şiir yazıyorum,
kedi uyukluyor,
güneş sıcak,
çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.
NAZIM HİKMET
dersimiz.com
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
NÂZIM HİKMET
dersimiz.com
Bir topum var lastikten
Lastik değil çelikten
Ne yırtılır ne patlar
Vurdukça zıplar atlar
Atar oynarım hop hop
Ne güzeldir lastik top
YUSUF ZİYA ORTAÇ
dersimiz.com
Uykum gitti nereye
Yıkanmaya dereye
Dön gel uyku n'olursun
Vücuduma geriye
İSMAİL UYAROĞLU
dersimiz.com
Aydedenin paltosunu
kim giydirir anne
Gözlüğünü bastonunu
Kim bulup verir eline
Yıldızlar mı verir
Yıldızlar aydedenin
Torunları mı anne
Aydedenin yemeğini
Kim pişirir anne
Kim yıkar çamaşırını
Aynene mi yıkar anne
Güneş ateş mi yakar
Bulutlar su mu döker eline
Aynenenin evi nerde
Gökte mi oturur yerde mi
Niye görünmez bize
Aynene öldü mü yoksa
Göğe mi gömdüler onu
Yere mi anne
ALİ YÜCEL
dersimiz.com
Evimiz dört odalıdır
Hadi gezelim Tuncay
Yavaş yavaş hepsini
Konuk odası süslü
Duvarlarda bezeklere baktıkça
Giderim uzaklara ben
Yatak odası hep uyur
Akça perdeleri inik
Tembel demez ona kimse
Yemek odası büyüktür, güzeldir
Elma, armut, kavun kokar birazcık
Çiçek vardır masasında
Oturma odası işte, en aydınlık odamızdır
Benim en çok sevdiğim yer
Burda ödev yaparım
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
dersimiz.com
Karanlığa sevgiyle baktığım gece gördüm
Hala o güven sevinciyle uçmakta gönlüm
Süründüğümüz bu çamur deryasından uzak
Bu yerlere uğramamış bir bahar içinde
Gerçekten cennet misali bir dünya kuracak
Gürbüz nesiller büyüyor sağlıklar içinde
Çocuklarımız torunlarımız var içinde
CAHİT SITKI TARANCI
dersimiz.com
Ağacı kıskanırım
Yemiş yüklü dalı var
Bahar olsun güz olsun
Ne güzel masalı var
İmrenirim arıya
Petek petek balı var
Konduğu çiçeklerin
Pembesi var alı var
CAHİT SITKI TARANCI
dersimiz.com
Gece
Gündüz
Gündüz gece.
Ben körebe...
Çabuk saklan,
Kim yetişse,
O der
Sobe!..
Bülent ÖZCAN
dersimiz.com
Köyün altında bir dere
Cıvıl cıvıl peri
Besmelesiz geçilmez ha
Geçer miyiz hiç
Akmaya üşenir suyu
Yüzünde bir karış saman
Üflemeden içilmez ha
İçer miyiz hiç
Bir varmış bir yokmuş
Çok eski zamanlarda
Bir peri kızı varmış
O zamanlar bu dere
Akarmış köpüre köpüre
Masal bu ya
Kız ırmakta yıkanırken
Gamzesini düşürmüş suya
Çok üzülmüş peri kızı
Yalvarıp yakarmış ırmağa
Ver gamzemi demiş
Irmak da ırmakmış ha
Almış kızın gamzesini
Geri vermemiş bir daha
Sen misin bunu yapan
Peri kızı bu ya
Her gözünden bir damla yaş
Damlatıvermiş ırmağa
Kuru bir dere olmuş ırmak
Hiç akmamış bir daha
Ali YÜCE
dersimiz.com
Ben çocuk olsaydım eğer
Kav çakmak satardım
Bulut amcalara
Pamuk şekeri alırdım yerine
Patlamış mısır alırdım
Ben çiçek olsaydım eğer
Hiç saksı giymezdim ayağıma
Ödünç kanat alırdım
Güvercin teyzemden
Barış uçardım üstünüze
Ben ırmak olsaydım eğer
Altıma saklamazdım ayaklarımı
Öyle yaklaşmazdım denize
Düşmana yaklaşır gibi
Sürüne sürüne
Ben tüfek olsaydım eğer
Patlamazdım kimsenin üstüne
Bir tetiğimden utanırdım
Bir de eğri parmağından
İnsan amcaların
Ali YÜCE
dersimiz.com
Ben gurbete gidiyorum
Bağlayın yaramı
Uzun bir türküyle
Belki dönerim anacığım
Belki dönmem
Çok başlı dağların ardında
Ayrılığa takılmış ayaklarım
Ben yurdumu özlüyorum
Otumu böceğimi
İnsanımı özlüyorum
Kendi elimle yapıyorum
Birbirinden uzun günleri
Güzellerle kuşatılmış
Dörtbir yanım
Çirkinliğimi özlüyorum
Çok başlı dağların ardında
Gökten altın yağdırıyorlar
Kuşsütü sağıyorlar
Demir ineklerden
Uygarlıkla kuşatılmış
Dörtbir yanım
İlkelliğimi özlüyorum
Gelecğimi yeşertiyor
Tohumun geleceği
Gözlerimle kokluyorum
Cennetteki yapma gülleri
Meleklerle kuşatılmış
Dörtbir yanım
Şeytanımı özlüyorum
Biliyorum
Çıktıkça küçülecek yokuş
Büyüyecek güzel atım
Yürüdükçe çoğalacak ayakları
Çoğalacağım üstünde ben
Düşmemi beklemeyin
Sevgilerle kuşatılmış
Dörtbir yanım
Ali YÜCE
dersimiz.com